Hiç kendinizi dikkatle incelediniz mi? Hareketlerinizi, davranışlarınızı ya da düşüncelerinizi. Sizce de çok sık bir şeyleri ertelemiyor muyuz? bunu sadece sabah çalan alarmda yapmıyoruz. Kendimden örnek vermek istiyorum. Ders çalışırken bile bazı yerleri hızlı geçiyorum. daha sonra soru çözerken ya da ikinci okuyuşumda öğrenirim diye. Bunu yapınca bir hocamın söylediği şu söz sürekli aklıma geliyor. Öğrenmeyi ertelemeyin. Yani farkında olmadan ertelemeyi hayatın her alanına ekmişiz. Mutluluğu, umudu ve yaşamayı erteliyoruz. Evet yaşamayı. Oysa hayat kısa, kuşlar uçuyor...
Ertelediğimiz şeyleri yapmaya zamanımız olduğundan emin miyiz peki? Artık her şeyi o an yapmak bize zor geliyor. Ta ki son ana kadar bekletip son gün hallediyoruz. Yaptığımız işi başaramayınca da hemen pes ediyoruz. Peki neden başaramıyoruz? Çünkü son gün son saat yapmakla üzerinde zaman harcayıp uğraşmak aynı değeri görür mi? Görmeli mi? Hayır değil mi?
o zaman ne hakkımız var ertelediğimiz konularda isyan etmeye?
Çözüm ne? İnanın ben de bulamadım. Psikolog ya da psikiyatr değilim. Sadece kendini anlamaya çalışırken bunları yazıya döken sıradan biri. Siz de aynı sıkıntıyı yaşıyorsanız belki ortak çözüm bulup değiştirebiliriz kendimizi. Tabii burada öncelikle ertelemeye sevk eden meşguliyetleri bulmak gerekiyor. Mesela beni televizyon ve telefon oldukça engelliyor. Öyle ki telefonu kilitleyen uygulamalar indirip deniyorum. Aslında bu da bir umut benim için. En azında ertelediğimin farkındayım ve bunda kurtulmak için çaba harcıyorum.
Farkındalık oluşturma amacıyla bu yazıyı yazdım sizlerde bir nebze yankı oluşturursa ne mutlu bana! Yaşamı erteleyip geciktirmemek dileğiyle...
0 Yorumlar